Akşam çocukları uyutma işi oldukça meşakkatli. Uyku vakti yaklaştıkça enerjileri tavan yapıyor. Tuvalette oyalanmalar, pijamayı giymemeler, yataktan zıplamaca oynamalar (üçü elele tutuşup hep birlikte 10'a kadar sayıp hep birlikte aşağı atlıyorlar), aaa daha süt içmediim, aaa daha kitap okumadııık, diye rutini uzatma çabaları...ve daha bunun gibi yaratıcılıklarının sınırlarını zorlayarak buldukları uyku vaktini geciktirme tak tikleri...yatağa giripsakinleşmeleri de vakit alıyor. Onlar uyuyana kadar yanlarında dikilmek zorunda kalıyorum. İbrahim ve Güzide'nin elinden tutuyor, Gülru'yu ayağımda sallıyorum. Önce İbrahim gidiyor fıss diye. O hep en kolay uyuyan olmuştur zaten. Güzide direniyor. Gülru kıpır kıpır. Onu uyutana kadar akla karayı seçiyorum. Güzide direnmeye devam ediyor. Sık sık kafasını kaldırıp Gülru uyudu mu diye kontrol ediyor. Gülru da uyuyunca sevinçle duvara doğru yanaşıyor ve bana yer açıyor. Ben de yanına uzanıyorum. Bir müddet sohbet ediyoruz.Daha çok o konuşuyor. Birlikte bir süre öyle kucaklaşarak vakit geçirmek çok hoşuna gidiyor Güzide'nin. Açıkçası ben biraz bunalıyorum zaman zaman.Ama yavrucuk öyle mutlu oluyor ki sık sık beni öperek 'canım annem seni çok seviyorum ' diyor.
Bir süredir Güzide bana 'sen yavaş yavaş mı büyüdün?' diye soruyordu. Bugün bir yerden dönüşte arabada yine aynı şeyi sodu. Anladım ki hanfendinin derdi yavaş büyümek, bir an önce büyümek istiyor kendisi. Arabayı binanın önüne park edince, arkamı dönüp sordum teyit etmek için, hem de konuya gireyim diye: 'Sen hızlı büyümek istiyorsun galiba???' 'Eveeeett ' dedi. 'Annecim, ama her yaşın ayrı güzelliği var. Çok hızlı büyürsen her yaşının tadını çıkaramazsın' dedim ama anlamadı tabii çocuk ne demek istediğimi. Ben de gayretle açıklamaya çalıştım: 'Çabucak ablalar abiler gibi büyürsen mesela bebeklerinle oynayamazsın yeterince, anaokuluna gidemezsiiin, benim senin yanına yatmamı bile istemezsin. ' derrrr demez dudakları büzüldü ağlamaya başladı. 'Yanıma yaaatttt'. Örnek vermeyi abartmıştım. Karnıbahar,ıspanak,pırasa yiyip bol bol uyursan çabucak büyürsün diyerek durumdan faydalanmak yerine uzun uzun açıklamalar yapıp durumu karmaşık hale getirmiştim.Hemen gönlünü almaya çalıştım: 'Tamam kızım yatarım, kaç yaşına gelirsen gel, yanına yatarım ben seniiinn.' İkimizin özel anını kaybedeceğinden korktu ve hızlı büyümemeye karar verdi. 'Anaokuluna gitmek daha eğlenceli zateeennn' diyerek bu kararını bildirdi bana.
Yeri gelmişken İbrahim'in büyüme hızıyla ilgili görüşlerini de belirteyim burada. İbrahim de hiç ama hiiiç büyümek istemiyormuş.Heeep anaokuluna gitmek istiyormuş. Bunu da bir süredir söyleyip duruyor.Sanki onun büyümesi-büyümemesi benim elimde, karalılığını bana gösterip büyümsine engel olmamı istiyor. Nereden çıktı bilmiyorum ama Çok ciddi bu konuda İbrahim.
Gülru mu? Onun hedefi de İbrahim ve Güzide'yle arasındaki iki senelik açığı kapatabilmek. Var gücüyle uğraşıyor....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder